DOĞANIN ÇOK SEVDİĞİ SOFİA!

Lila Group’un çevreye duyarlı kimliğiyle tanınan üst segment markası Sofia, hayata geçirdiği çevreci projeleri ve doğada çözünebilen ambalajlı ürünleri ile doğayı ve geleceğimizi korumaya devam ediyor.

Lila Group, ‘çevre ve doğa’ konusunu sahiplendiği Sofia markasıyla, Türkiye’nin sürdürülebilir çevresel kalkınma ilkelerine destek olmak için çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor. Çevreci yaklaşımla, geri dönüştürülebilir ambalajı ve doğa dostu projeleri ile doğanın gelecek nesillere aktarılmasına katkı sunan Sofia, hayata geçirdiği ‘Sofia Ormanları Yok Etmez’, ‘Sofia Geleceğimiz İçin Ormanları Korur’ ve ‘Geleceğimiz için 10.000 Fidan Hatıra Ormanı’ projeleriyle her platformda çevreye olan duyarlılığını vurguluyor.

“Gelecek nesillere yaşanabilir ve daha yeşil bir dünya bırakmak için çevreci bir yaklaşım benimsedik.”

Lila Group CEO’su Alp Öğücü, Türkiye’nin sürdürülebilir geleceği için çevre ve eğitim odaklı sosyal sorunluluk projelerine ağırlık verdiklerini aktararak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kurum olarak ülkemiz ve dünyamız için sürdürülebilirlik ilkemiz gereği Sofia markamız ile sahiplendiğimiz alanlardan biri ‘çevre’. Sofia ile hayata geçirdiğimiz projelerin kalbine de çevreyi koyuyoruz. Ürünlerimizin tümünde çevre hassasiyetini gözetiyor ve buna değer veriyoruz. Üretim aşamasından, ambalajına kadar çevresel etkileri düşünerek tüketiciye ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Dünyamızın bize sunmuş olduğu doğal kaynakların sonsuz olmadığının farkında olmak zorundayız. Bu bakımdan ülkemizin ve gelecek nesillerin daha yeşil bir Türkiye’de hatta Dünya’da yaşaması adına çevreci bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu düşünceden yola çıkarak Lila Group özelinde bunu bir görevden ziyade toplumsal bir bilinç olarak görüyoruz.”

Öğücü sözlerine şöyle devam etti: “Tüm dünyada yaşanan pandemi sürecinde insanların evlerine kapanıp doğadan biraz da olsa elini çektiğinde neler olduğuna hep birlikte şahit olduk. Venedik’te kanallarda tekne trafiğinin azalması ile su kirliliği de azaldı; deniz canlıları kanallara geri döndü. Öte yandan kara ve hava trafiğinin azalması, küresel karbon ve azot dioksit emisyonunu azaltan temel etken oldu. Dünya genelinde hava kirliliğinin bu yıl 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en düşük seviyeye geleceği açıklandı. İstanbul’da yunusların sık sık kıyılara kadar geldiğini gördük. Bu anlamlı günde temennim normalleşme sürecinin yavaş yavaş başladığı bu günlerde doğaya karşı geçmiş hatalarımızdan ders alarak doğaya artık hak ettiği özeni göstermektir. Bu vesileyle 5 Haziran Dünya Çevre Gününün kutlu olmasını diliyorum.”