Son Dakika
Son yıllarda hem dünyada, hem de ülkemizde giderek gelişen ve önem kazanan Tesis Yönetimi, sürekli büyüyen ve gelişen yapısıyla Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan sektörlerinden biri konumunda.
Kısa adı TRFMA olan Tesis Yönetim Derneği yönetim kurulu başkanı Levent Alatlı, sektörde yöneticilik hizmeti veren, yöneticilik yapan firmaları bir araya getirmek amacıyla 2017 yılı Aralık ayında kurulduğunu söyledi. Derneğin 15 kurucu firma üyesi olduğunu kaydeden Alatlı, “Bu firmaların 6-7’si yabancı, diğerleri de ulusal firmalar. Hepsi sektörde belli bir pazar payına sahip olan, bilinen, önde gelen firmalar. Bu kuruluş aşamasında aramızda olmayan firmalar da var. Önümüzdeki zamanlarda onlar da derneğimize katılacaklardır. Aslında sektörde çok geç kalmış bir dernek. Sektörün birçok dalında dernek var. Ama tesis yönetim konusunda bir ihtisas derneği yoktu. Biz de önemli bir boşluğu doldurmak adına bu derneği kurduk” şeklinde konuştu.
Bu derneğe üye olmak isteyen firmaların bir kimliği olması lazım diyen Alatlı, “Siz Galatasaraylılar derneği kuruyorsanız orada sadece Galatasaraylıların olması lazım. Diğer takımların da başka dernekleri olması lazım. Çünkü herkesin kendine göre bir amacı var. Biz burada yönetim firmaları açısından bakıyoruz ama bu demek değildir ki bizim hizmetimiz sadece yönetim firmalarınadır. Biz sektördeki tüm firmalara, tüm çalışanlara, müşterilere, herkese hizmet etmeye çalışıyoruz. Amacımız yönetim firmaları dışında bize üye olunması değil bizimle aynı yolda ilerlenmesidir. Eğitimlerimizde ve diğer faaliyetlerimizde herkes beraber olacak zaten. Seminerlerimiz, fuarlarımız sadece kendimize özel ve kapalı değil, hepsi sektöre açık faaliyetler olacak” açıklamasında bulundu.
TRFMA’nın amacından da bahseden Alatlı, “Yeni ve mevcut tüm tesislerin ve tesis yöneticilerinin yönetim süreci ve hizmetleri ile ilgili sorunlarına çözümler üretmek, aidatları ve işletme maliyetlerini optimize etmek, yönetim ve yönetim hizmetlerini geliştirmek için çalışmalar yürütmek olacak. Derneğimiz çok kısa bir süre önce kurulmuş olsa da, EuroFM’e üye oldu. EuroFM tesis yönetiminin Avrupa’daki networkudur. EuroFM’in İngiltere’deki Liverpool John Moores Üniversitesi ile beraber yaptığı Güney Avrupa pazarıyla ilgili bir araştırmaya katıldık. Ülkemizde de bir takım çalışmalar, araştırmalar yapacağız. Kurs, seminer, çalıştay, panel gibi birtakım etkinlikler düzenleyeceğiz. Bu etkinliklere başlangıç olarak; 9-11 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde FM Expo Istanbul Bina ve Tesis Yönetim fuarı ve konferansını düzenliyoruz. Bunları yaptıktan sonra da çok daha fazla etkinlikleri dernek olarak düzenlemeye devam edeceğiz. Bunların hepsi herkese açık. Üye olma zorunluluğu yok. Derneğin amacını gerçekleştirmek için her türlü yayın, dergi, kitap temin ederek bir bilgi arşivi oluşturmak istiyoruz. Tesis yönetimi ile ilgili; dergi, gazete, bülten, kitap çıkarmak istiyoruz. Kamu kurumlarına destek vererek kat mülkiyetiyle ilgili gerekli çalışmaları yapacağız. Bunların dışında daha sayamayacağım birçok amacımız ve eylem planımız var. Yapacağımız işlerin başında da IFMA ve EuroFM ile ilişkilerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Biz sadece ülkemize bakmayacağız, Avrupa’ya da, dünyaya da bakacağız. Oradaki gelişmeleri takip edeceğiz. Standartları takip edip, Türkiye’de bu standartların oluşabilmesi için gerekli ortamın oluşmasını sağlayacağız. Sektörde çok eksik var. Derneğimiz elinden geldiği kadar, üzerine düşen işleri yerine getirecek” şeklinde konuştu.
“Sektörümüzde kriz yok”
Levent Alatlı, “Türkiye’nin gerek kendi koşulları gerekse çevre koşulları sebebiyle bir takım genel ekonomik konjonktürel sorunları var ama bizim sektörümüz bunun bir miktar dışında. Yani gıda sektöründen sonra gelen bir sektörüz. Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan sektörlerinden de biriyiz. Siz bugün bir şey yemeden duramazsınız. Yediğinizi azaltabilirsiniz ama tam olarak sıfırlayamazsınız. Oturduğunuz binalarda veya ofislerde hizmet almadan yaşamanız mümkün değil. Yeni otomobil, mobilya, beyaz eşya almadan yaşayabilirsiniz ama oturduğunuz mevcut binada hayat devam edecek. Tesis yönetim sektöründe kriz diye bir şey söz konusu değil. İnşaat sektörü Türkiye’de son yıllarda bir ivme kazandı. O sektörün yaptığı her bina bizim için yeni bir iş alanı oluşturuyor. Her bina için, güvenlik, temizlik görevlisine, yöneticisine, malzeme alımına vs. ihtiyaç var. Bina yapıp bunları yapmayacak mıyız? Sadece sektörde standartların olmaması konunun çok bilinmemesi gibi sıkıntılar var. Çözülmesi gereken bazı konular var, o kadar. Hep beraber bu sektörün ne olduğunu, neler yaptığını sektör mensupları olarak kendi aramızda mutabık kalmalıyız. Kamudan beklentilerimizi de bu yönde belirtmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Tesisin yönetimi için bina malikleri kendi içinden de yönetici çıkarabilir, bizim gibi profesyonel yönetici kullanarak da tesisini, binasını yönetebilir diyen Alatlı, “Şimdi sizin bir arabanız var. Bu arabayı sahibi olarak ben kullanırsam daha iyi ve ucuz kullanırım diyorsunuz. Biz de diyoruz ki bu arabayı profesyonel bir şoförle kullanırsanız daha iyi kullanırsınız. Ama arabanın sahibi sizsiniz. Karar her şeyden önce size ait. Ya kendiniz kullanacaksınız ya da dışardan bu hizmeti satın alacaksınız. Kendiniz kullanıp da bu arabayı kısa sürede bakımlarını aksatmak suretiyle, hızınızı yol koşullarına göre ayarlamadan doğru kullanmayarak arabanızı daha hızlı yıpratabilirsiniz. Bunu profesyonel, uzman ellere teslim ederseniz, uzun vadede hem masraflarınız azalır hem de zaman kaybı yaşamazsınız.
Binaları yapan şirketin kendi yönetim şirketi var ise, bununla kendi binalarını belli bir süre yönetmesi son derece normal diyen deneyimli yönetici, “İnşaat şirketinin kendi tesis yönetim firması olmayabilir, o zaman da bu işi yapan profesyonel firmalardan destek alabilir. Siz çok teknolojik bir bina yapıyorsunuz, sonra bu binayı bu konuda hiç eğitimi olmayan sitenizde oturan, bu işlerle hiç ilgisi olmayan bir iki emekliye veya çok alakasız meslekteki kişilere al bunu sen yönet diyorsunuz. Yani bir araba alıp komşunuza verip, bunun tamirini bakımını sen yapacaksın, her şeyinden sen sorumlusun demek gibi bir şey” şeklinde konuştu.
Alatlı, “Bundan sonraki aşamada, inşaat şirketlerinin aidatlar konusunda müşterilerine işin başında 10-20 yıllık gibi sürelerle uzun vadeli bir şekilde taahhüt vermesi, alan kişilerin de o aidatı bilerek baştan kabul etmesi ve müteahhitlerin de o taahhüt ettiği o aidat seviyesini tutturabilmek için ya kendi firmasıyla ya da iş birliği yaptığı başka profesyonel bir firma ile sunması gerekiyor. Binalarda artık enerji kimlik belgesi var. Bir binayı alırken artık tıpkı beyaz eşyalarda olduğu gibi enerji sınıfını görerek alıyorsunuz. Bir firmanın uzun vadeli bir taahhüdü söz konusuysa, bunu yerine getirebilmesi için verimli sistemler seçecek, kendisine sorun çıkartmayacak, verimli ürünler kullanacak. Bugün birçok yüklenici firma inşaatı yapıyor, müşterilerine satıyor ve ceketini alıp, gidiyor. Ancak çok bariz, gizli ayıplı bir kusur olduğu zaman işin ucu müteahhide uzanıyor” dedi.
HİJYEN LİFE
BENZER HABERLER
www.hizlibul.com-4653761